Vajina kadınlarda cinsel ilişkinin gerçekleştiği, 8-10 cm uzunluğunda, kas ve bağ dokusundan oluşan bir “akordeon” gibi enlemesine ve boylamasına uzayan ve esneyen organdır.
Vajinanın kadında mükemmel bir geçiş bölgesidir ve dört önemli işlevi vardır: İlişki kanalı, bebeğin doğum kanalı, adet kanının rahimden dışarıya boşaldığı kanal ve idrar kanalının (üretranın) geçtiği kanal. Vajinanın düz olmayan hafif “S harfi” şeklindeki yapısı penisin tam olarak içeriye alınmasını kolaylaştırmaktadır.
Vajinismus bir vajina problemi değil, bilinçdışı sorunudur...
Mantıken düşünüldüğünde normal doğum anında 50-52 cm uzunluğundaki bir bebek 10 cm çapındaki kafası, 3000-4500 gram ağırlığı ile bu kanaldan geçebiliyor ise yalnızca iki parmak kalınlığındaki bir penis de içeriye rahatlıkla girebilmelidir. Ancak vajinismus hastalarında durum öyle olmamaktadır. Çünkü beyinden gelen sinyaller güçlü vajina kasını istemsiz olarak öyle bir kasmaktadır ki içeriye hiç bir yabancı cisim girememektedir.
Vajinismus hastalarında vajinal duvarı oluşturan kaslar o kadar güçlüdür ki kasıldıklarında içeriye bir serçe parmağı bile girememektedir. Bu kasılmalar kişinin bir “savunma içgüdüsü” dür ve tamamen kontrol dışında yani “refleks olarak” ortaya çıkmaktadır.
Eşler ilişki sırasında kendi penislerini adeta bir “duvara çarpıyormuş” gibi hissetmektedirler. Hatta hastalar ve eşleri tarafından o bölgenin tamamen kapalı olduğunu, orada bir delik olmadığını düşünenler dahi vardır.
Vajinismus tedavilerindeki amaç vajinal kası yönetmektir...
Vajina kası PC kası olarak da bilinir ve normalde istemli çalışan yani tamamen kişinin kontrolündeki bir kastır. Normalde idrarı geldiğinde kişi o kası kasar (yani idrarını tutar),tuvalete oturduğunda o kası gevşetir (yani idrarını yapar).
Normalde tamamen istemli çalışan kasın cinsel ilişki sırasında kontrolden çıkmasına vajinismus sorunu diyoruz. Vajinismus tedavilerindeki amaç da zaten istemli olarak çalışan vajinal kasın (PC kasının) cinsel ilişki sırasında da kontrol altına alınmasının beynimize öğretilmesidir.
Her ne kadar vajinismus ismi vajinayı çağrıştırsa da vajinismus aslında bir vajina problemi değil yıllar içerisinde “bilinçdışına yerleşmiş korku ve kaygı” problemleridir. Problemin kesin tedavisi de kişinin bu korkularının yenilerek cinsellik ile ilgili doğru bilgilerin bilinçdışına yerleştirilmesi ile mümkün olmaktadır.
Bu nedenle belki de vajinismus hastalığının gerçek ismi, “beyinismus” olmalıdır diye düşünüyorum. Çünkü buradaki gerçek sorumlu organ vajina değil, beyin yani bilinçdışıdır. Diğer bir ifade ile baş rol oyuncusu beyindir; vajina ise yalnızca figürandır.
“Vajinismus yoktur beyinismus vardır”
2002 yılından itibaren başta vajinismus ve diğer cinsel sorunlarla ilgili çalışan müessesemizde hastalarımıza verdiğimiz davranışsal terapilerdeki amaç da hastalara “uygulatarak beynimize öğretme yöntemi” dir. Yani çalışma bölgemiz genital alan ve vajina olmasına rağmen asıl tedavi bölgemiz beyin yani bilinçdışı olmaktadır. İleri düzey vajinal kasılmaları olan hastalarda ise hipnoterapiler ile tedavi süreçleri kısaltılmaktadır. Hipnoterapilerdeki amaçlar da bilinçdışına hükmetmeyi, söz dinletebilmeyi öğretmektir.
Copyright 2024 Vajinismus. Tüm Hakları Saklıdır.
Hayat bana küçücük adımlarımı atarken sundu korkuları…. Ben farkına bile varamadan ne olduğunu hiç anlayamadan büyüttüm korkularımı. Ne suçum vardı benim? hep bir savaş içindeydim. Hep suçlu aradım. Hep adım atmaya çalıştım. Ama her defasında korkularımla ayaklarıma bakar buldum kendimi. Kimse anlam veremedi. Zaten kimseye de söyleyemedim. Söyleyecek a...
Bu sorunu bitirmeye karar verdiğimde 8 aylık evliydim. Eşimle birbirimizi severek evlenmiştik. Flört ve nişanlılık dönemimizde her şey normaldi. Böyle bir şeyin başıma geleceğini hiç aklıma getirmemiştim.Önceden beri vajinismusu duyuyordum. Hatta başıma gelmesinden de korkuyordum. Maalesef başıma geldi. Eşimi çok sevmeme her şeyin çok güzel gitmesine ra...
Hocam tekrar teşekkürlerimi dile getirmek için yazıyorum. Herkese açık okunsun istemediğim için bu yolu seçtim. Her şey için sonsuz teşekkürler Süleyman hocam. Hala sizi unutamıyorum bendeki etkiniz o kadar büyük ki buna yazıyla sözcüklerle karşılık bulamıyorum, evet abartmıyorum ve her doktor da sizden bir şeyler arıyorum. 4 aralık 2010, henüz öğrenci...
Gözlerimi açtığımda uyanmayı başarmıştım. Kabus bitti… Gördüğüm bir rüya mıydı yoksa gerçekler mi ? 1,5 ay önce evlenmiştim. Artık ömrümün sonuna kadar seveceğim insan yanımdaydı çok mutluydum ama bu kadar erken böyle bir kabusun içine düşebileceğim nerden aklıma gelirdi ki… İlk gece tanıştım vajinismusla… Anlatılanlar, verilen mendiller, beklenen biz i...
Bir Kızılderili atasözü der ki: “Bir insanı anlamak istiyorsan, onun makosenleriyle yürü.” Aynı semptomu yaşayan bizler, aynı makosenler içinde adım atan, dünyayı benzer gözle gören, şüphesiz birbirini en iyi anlayan insanlarız. Hikayemi yazmaya karar verdim. Çünkü iyi bir şeyle karşılaştığın zaman, yapmamız gereken ilk şey, bulabildiğimiz insanlarla, v...