Vajinismus tedavi sonrası dönemde -bu konuda kesin bir kural olmasa da- bizler hastalarımıza en azından 1-2 ay gebe kalmamalarını ve cinselliğin tadını çıkarmalarını önermekteyiz. Pek çok çift gebeliğin ilk aylarında cinsel ilişkinin tehlikeli olduğuna dair bir görüşe sahiptir, ancak gebelikte normal durumlarda son 1,5 aya kadar yaşanan cinsel ilişkilerin hiçbir sakıncası yoktur.
Düşük veya erken doğum gibi durumların büyük bir çoğunluğu cinsel ilişkiyle ilişkili olmayıp, birtakım genetik bozukluklarla ilgilidir. Ancak bunun dışında kalan düşük tehlikesi, kanamalı ve riskli gebelik gibi özel durumlarda cinsel ilişkiden kaçınmak gerekebilir. Bu gibi durumlarda uzman bir jinekologun görüşünün alınması ve gebelik sürecinin gözetim altında olması tavsiye edilir.
Vajinismus tedavisi sonrası dönemde bizler hastalarımıza her türlü ihtimali düşünmelerini, ilişkilerinin oturması açısından bir süre hamile kalmamalarını, vajinismus problemi yüzünden uzak kaldıkları cinsel ilişkilerini bir süre daha yaşamalarını önermekteyiz. Bu açıdan tedavi sonrası dönemde çiftler modern korunma yöntemleriyle bir süre korunabilirler.
Çok uzun süre geçmeden çocuk sahibi olmak isteyen çiftler de en azından 1-2 ay dışa boşalma yöntemi veya prezervatif kullanarak korunma sağlayabilirler. Bunun yanında bazı çiftler evlilik sürelerinin uzun olması, yaşlarının ilerlemiş olması, aile ve toplum tarafından ‘Hadi artık bebek sahibi olun’ baskısı gibi nedenler yüzünden acele ederek hemen çocuk sahibi olmak isteyebilirler. Bu durumda gebe kalma arzusu çiftlerin isteğine bağlıdır ve gebe kalmanın hiçbir sakıncası yoktur.
Tedavi sonrası dönemde gebe kalan bayanların gebelikleri diğer gebelerden farklı değildir ve buna bağlı olarak gebelik izlemleri de aynı şekilde gerçekleşir. Ancak vajinismus tedavileri sonrasında gebelik yaşayan bayanların pek çoğu daha hassas olup daha fazla ilgiye ihtiyaç duyabilirler. Bu açıdan tedavi gören bayanların gebelik izlemlerinde kendi psikolojilerini anlayacak bir jinekolog tercih etmeleri son derece önemlidir.
Vajinismus tedavisi sonrasında gebe kalan bayanların artık bu korkularını atlattıkları için normal doğum yapmalarında hiçbir sakınca yoktur. Ancak, tedavi gören vajinismus hastalarının çoğu ağrı eşiklerinin düşük olduğunu, normal doğumdan korktuklarını söyleyerek sezaryen ameliyatını tercih edebilmektedir.
Bizler de tedavi süresince gözlemlediğimiz hastalarımıza doğum yapma şekli konusunda ısrarcı olmamakta, tercihi kendilerine bırakmaktayız. Bu durumda hastanın doğum şekline karar verirken bu kararlarını gebeliklerinin durumuna göre ayarlamalarını ve bu konuda jinekologlarının da görüşlerini dikkate almalarını önermekteyiz.
Copyright 2024 Vajinismus. Tüm Hakları Saklıdır.
Hayat bana küçücük adımlarımı atarken sundu korkuları…. Ben farkına bile varamadan ne olduğunu hiç anlayamadan büyüttüm korkularımı. Ne suçum vardı benim? hep bir savaş içindeydim. Hep suçlu aradım. Hep adım atmaya çalıştım. Ama her defasında korkularımla ayaklarıma bakar buldum kendimi. Kimse anlam veremedi. Zaten kimseye de söyleyemedim. Söyleyecek a...
Bu sorunu bitirmeye karar verdiğimde 8 aylık evliydim. Eşimle birbirimizi severek evlenmiştik. Flört ve nişanlılık dönemimizde her şey normaldi. Böyle bir şeyin başıma geleceğini hiç aklıma getirmemiştim.Önceden beri vajinismusu duyuyordum. Hatta başıma gelmesinden de korkuyordum. Maalesef başıma geldi. Eşimi çok sevmeme her şeyin çok güzel gitmesine ra...
Hocam tekrar teşekkürlerimi dile getirmek için yazıyorum. Herkese açık okunsun istemediğim için bu yolu seçtim. Her şey için sonsuz teşekkürler Süleyman hocam. Hala sizi unutamıyorum bendeki etkiniz o kadar büyük ki buna yazıyla sözcüklerle karşılık bulamıyorum, evet abartmıyorum ve her doktor da sizden bir şeyler arıyorum. 4 aralık 2010, henüz öğrenci...
Gözlerimi açtığımda uyanmayı başarmıştım. Kabus bitti… Gördüğüm bir rüya mıydı yoksa gerçekler mi ? 1,5 ay önce evlenmiştim. Artık ömrümün sonuna kadar seveceğim insan yanımdaydı çok mutluydum ama bu kadar erken böyle bir kabusun içine düşebileceğim nerden aklıma gelirdi ki… İlk gece tanıştım vajinismusla… Anlatılanlar, verilen mendiller, beklenen biz i...
Bir Kızılderili atasözü der ki: “Bir insanı anlamak istiyorsan, onun makosenleriyle yürü.” Aynı semptomu yaşayan bizler, aynı makosenler içinde adım atan, dünyayı benzer gözle gören, şüphesiz birbirini en iyi anlayan insanlarız. Hikayemi yazmaya karar verdim. Çünkü iyi bir şeyle karşılaştığın zaman, yapmamız gereken ilk şey, bulabildiğimiz insanlarla, v...